3 Ocak 2018 Çarşamba

Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali

İlk Basımı 1937 yılında “Yeni Kitapçı” tarafından basılan roman, Sabahattin Ali’nin roman türünde ilk eseridir. Öykü yazarı olan Ali’nin bu eseri MEB Ortaöğretim 100 Temel Eser Listesinde yer almaktadır.
YKY tarafından ilk olarak 1999 yılında basılan roman günümüzde YKY (Yapı Kredi Yayınları) tarafından basılmaya devam edilmektedir. Kitabın editörlüğü Ayfer Tunç, yeni kapak tasarımı ise “Nahide Dikel” tarafından yapılmıştır.
1985 yılında Sinema filmine uyarlanan romanın filminde Talat Bulut, Derya Arbaş ve Ahmet Mekin’in rol almış, filmin yönetmenliğini ise “Feyzi Tuna” üstlenmiştir.

Kuyucaklı Yusuf konusu itibariyle ailesinin katledilmesiyle sahipsiz kalan dokuz yaşındaki Yusuf’un olayı soruşturmak için Kuyucak’a gelen Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey tarafından evlatlık alınması ve çocuğun daha sonraki hayatı anlatılmaktadır. Edebiyat eleştirmenlerine göre Yusuf karakteri, köyden şehre göç edip şehir hayatına uyum sağlayamayan insan tipinin habercisi olarak değerlendirilmektedir.

bir yabancının ve yabancılığın romanıdır kuyucaklı yusuf.
yabancıdır yusuf.

yusuf kentli değildir. kalem erbabı değildir. çiftçi değildir. köylü değildir.
yusuf evlat değildir. yusuf baba değildir. yusuf kardeş değildir.
yusuf dost değildir. yusuf arkadaş değildir. yusuf sırdaş değildir.
yusuf ne vardır ne de yok. 
yusuf kimseye yakın değildir. kimse yusuf'a yakın değildir.
yusuf hiçbir işe yatkın değildir. hiçbir iş yusuf'a.

ancak muazzez vardır yusuf'un sessiz dünyasının kapısından içeri girebilmiş. yusuf'un karanlığını kıyısından, köşesinden delebilmiş. yusuf'un kalbinde diğerlerinden farklı bir yer edinebilmiş. herkes gibi görülmemiş, herkes gibi bilinmemiş, herkes gibi sırt dönülmemiş. bir nebze de olsa yusuf ile özdeşleşebilmiş, yusuf'a bir eş olabilmiş. kavganın ortasından kurtarılmış. yangınların içinden çıkarılmış. aziz olabilmiş. küçük muazzez.

roman bir yabancı ile o yabancının azizi arasında geçer. yabancı hep yabancılık çeker, aziz ise aziz olarak geldiği hayattan aziz olarak çekip gider. 

güzel romandır. her Sabahattin Ali eseri gibi, bitmesin diye diye okunur ve her Sabahattin Ali eseri gibi çarçabuk biter. eksiktir, bitmemiştir, bitmemelidir. belki de banisi bu kadar erken gitmeseydi bitmezdi. sürer ha sürerdi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder