13 Mart 2017 Pazartesi

Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez

Gabriel Garcia Marquez'in muhteşem eseri Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği bir namus cinayetinin öyküsünü anlatıyor. Kitabın ana karakteri Santiago Nasar, Pablo ve Pedro Vicario kardeşler tarafından göz göre göre öldürülmüştür.

Olaylar, Santiago'nun bir dostunun ağzından röportaj şeklinde anlatılmaktadır. Kitap, Angela Vicario ve Bayardo San Roman'ın düğünüyle başlar. Bayardo San Roman, bölgeye henüz yeni taşınmıştır. İlk geldiğinde yerli halka gizemli bir adam gibi görünür. Çünkü her konuda derin bilgiye sahiptir ve mesleğinin ne olduğu bilinmemektedir. Lakin çok zengin bir adam olduğu bilinmektedir. Bu tartışmalara son vermek isteyen Bayardo San Roman, ailesini de yanına aldırır ve herkese şehir şehir dolaşıp evlenecek birini aradığını söyler.

7 Mart 2017 Salı

Dönüşüm - Franz Kafka

Modern dünya edebiyatının en önemli yazarlarından Frans Kafka 1883 Prag doğumludur. Yahudi bir yazar olmasından kaynaklı olarak Nazi döneminde yasaklanan yazarların başında gelir. Eserlerinde ağırlıklı olarak otobiyografik öğelere rastlanır. Yakın arkadaşı Max Brod'dan ölümünden sonra eserlerini yakmasını istemiştir. Ama Max bu isteğini yerine getirmez ve dünya edebiyatında önemli yeri olan eserleri günümüze kadar gelebilmiştir.

Kafka'nın en önemli eseri sayılan Dönüşüm yer yer kendi hayatından da anekdotlar içermektedir. İlk olarak 1915 yayınlanmış ve büyük bir ses getirmiştir.

Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar

“VE DÜNYA BİR MASALDIR…”

Zaman; 1600’lı yılların sonu.
Yer; Konstantiniye, yani İstanbul.
“Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya’nın şahidi olmaktı”. 
(S. 91)

Padişahların, saltanat sahiplerinin sofralarından kalkıp İhsan Oktay Anar’la birlikte İstanbul’un şarap kokan sokaklarında dolaşıyor, irin kokan odalarında oturuyor; inmeli damlalı, kör sağır dilsiz insanlarının sofralarına oturuyoruz bu kitapla birlikte. Kitabı sayfa sayfa saran soru, sayfa sayfa bizi de sarmış oluyor sonunda:
“Düş görüyorum, öyleyse ben varım. Varım ama ben kimim?”
Sahi ya, kimdik bizler...

Müptezeller - Emrah Serbes

Emrah Serbes’in Müptezeller adlı romanın da Bakır adlı karakterin, geriye dönük hikayecilik tekniğiyle zihinsel yolculuğunu anlatmaktadır. Anıları arasında geçen roman, alt sınıfın ona bıraktığı izler nelerdir? Ya da Bakır geçmişini mi silmiştir? Gibi sorulara cevap ararken giderek karmaşıklaşır.

Bu romanı anlatırken düz bir inceleme yazısı kitabın büyüsünü bozacağı için biraz kesitler biraz da Emrah Serbes sanatı üzerine durmanın dar bir kitlesi olan kitap okuyucularının ve kitap işçilerinin(editörler, yayınevleri ve yayıncılar vb.) tadını kaçırmayacağı görüşündeyim.

Fakirlik ve hayatta kalmanın en acı yazarı şüphesiz Maksim Gorki’dir. Çok küçük yaşlarda çıktığı kimsesizlikte dilencilik ve sokağın dilini en iyi o anlatır. Sokağın en çıplak resmini de şüphesiz Emile Zola yapmıştır.

Erken Kaybedenler - Emrah Serbes

“Öne çıktım, ‘göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok,’ dedim, ‘arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar’. “

Erken Kaybedenler, 8 küçük öyküden oluşan bir derleme kitap. Öykülerin her birinde Emrah Serbes, birbirinden farklı 7-17 yaş arası gencin gözünden ve hayatlarından kısa kesitler veriyor. Bu kitap bu bakış açısıyla yazılması açısından bir ilk; çünkü daha önce genç erkeklerin iç dünyasını farklı açılardan bu derinlikte ve açıklıkta inceleyen bir kitaba rastlamadım. Emrah Serbes’in, dolayısıyla kitabın samimiyetine inanmamak mümkün değil. Mutlaka bir gün bir yerde yaşanmış olaylar izlenimi ediniyorsunuz kitabı okurken. Olayların akışı, karakterler ve duygu betimlemeleri olabilecek en doğal ve yalın haliyle yazıldığından su gibi okunup giden bir kitap.

Hayvan Çiftliği - George Orwell

İngiliz yazar george orwell’in yazdığı bu eser, bir hayvan çiftliğindeki iktidar mücadelesini anlatıyor: çiftlikteki büyük domuz, diğer hayvanları gizlice toplayıp, bir takım vaatlerle, onları mevcut yönetime karşı birlikte hareket etmeye çağırıyor. büyük domuzun yanında, bir de (yazarın ifadesine göre) “karayı ak, akı kara gösterebilecek” kadar ikna kâbiliyeti yüksek, genç bir domuz bulunuyor...
Hayvanlar ikna ediliyor ve domuzlar yönetimi ele geçiriyor... 
yeni yönetimin ilk işi, önceki yönetimin izlerini yok etmek oluyor, eskiye ait ne varsa, hepsi imha ediliyor.yeni iktidar, bir takım ilkeler belirliyor, bu ilkeler bir duvara büyük harflerle yazılıyor: