13 Temmuz 2017 Perşembe

Maide Suresi 38. Ayet - Ellerin Kesilmesi Konusu (eydiye hümâ)

Ves sâriku ves sârikatu faktaû eydiyehumâ cezâen bimâ kesebâ nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).
1. ve es sâriku : ve hırsız (erkek)
2. ve es sârikatu : ve hırsız (kadın)
3. fe iktaû : o halde, …olmak üzere kesin
4. eydiye humâ : ikisinin ellerini
5. cezâen : ceza, karşılık, bedel olarak
6. bimâ kesebâ : kazandıklarından, yaptıklarından dolayı
7. nekâlen : ibret verici
8. min Allâhi : Allâh’tan (c.c.)
9. ve allâhu : ve Allâh (c.c.)
10. azîzun : azîz, üstün, yüce
11. hakîmun : hüküm ve hikmet sahibi


Konu ile ilgili mealler için; http://www.kuranmeali.org/5/maide_suresi/38.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hırsızlık eden erkek ve hırsızlık eden kadın, suçları sabitleşince, yaptıklarının karşılığı ve Allah tarafından kelepçek (caydırıcı bir ceza olmak üzere) ellerini kesin. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.

Bu ayette de EL kelimesini ve kesme eylemini duyan meal ve tefsirciler maalesef Yine acaba burada MECAZ bir anlam varmı diye sormadan YED=EL kelimesini bedensel EL olarak algılamış ve bunun üzerine hüküm vermişlerdir. Oysa bir çok ayette EL kelimesi geçmekte ve yedullah = Allahın EL’inden bahsedilmektedir ? Peki Allahın EL’i varmıdır ? Allah Her şeyden münezzeh yani hiç bir yarattığına benzemiyorsa Allahın Eli Olması mümkün değildir dolayısıyla yedullah geçen bu ayetlerdeki EL Kelimesi MECAZ dır. Yani Yedullah= Allahın gücü ve kudreti manasınadır.

Allah elleri ile değil GÜÇ ve KUDRET i ile o fiilleri gerçekleştirmiştir. EL = Mecaz olarak GÜÇ ve KUDRET anlamındadır Peki bu ayetlerde YED = Mecazmı ? yoksa gerçekten bedensel olarak bildiğimiz El mi ?

EL kelimesinin MECAZ olduğu ile ilgili bir kaç örnek verelim :

1= Vanda deprem olunca Devlet hemen şefkatli EL ini oraya uzattı Bu örnektede EL = GÜÇ tür. Devlet hemen maddi ve manevi GÜÇ ünü oraya uzatmıştır yoksa Devletin fiziksel EL i olması mümkün değildir.

2= Arkadaşlar işsizlik konusunada bir EL atalımda hükümeti uyaralım der bir gazeteci arkadaşlarına. Buradaki EL de bir eylem bir Güç'tür.

Birde bu ayetteki EL kelimesini mecaz olarak meallendirelim sonra Üzerinde konuşalım :

Hırsız kadın ve erkeğe, yaptıkları suça karşılık ibret verici bir ceza verin sonrada onların ELi (bu işi yapacak GÜCÜ ) kesin. Allah güçlüdür. Hikmet sahibidir. Hırsız kadın yada erkek hırsızlık yaptı onlara ibret alacağı kadar ceza verilir suç oranına göre yani bir bilezik çalanla dolandırıcılık yapan ve onlarca kişiyi dolandıran aynı cezayı almaz mantıksal olarak. Mesela bilezik çaldı ve cezasını hakim 3 ay kesti fakat onlarca kişiyi dolandıran ve bir çok kişileri mağdur bırakan insana verilecek ibret olunacak cezada 5 yıl diyelim. Cezayı kestik şimdide EL (gücü) yani hırsızlık yapmaya iten bu GÜCÜ nasıl keseceğiz bunu düşünelim: Bir insanı hırsızlığa iten GÜÇ lerden bir kaçı = İşsiz yada parasız kalmasıdır, borçlu olmasıdır,çoluğuna çocuğuna ekmek götürememesidir tembel olup çalışmayı sevmemesidir yada Bir hastalık neticesinde yani ihtiyacı olmadan yapılan eylemler vardır. İşte hırsıza ibret alacağı kadar ceza vereceksiniz ama bakacaksınız Bu adam bu işi neden yaptı, İşsizse devlet yada kurumlar iş verecek, açsa yardım edeceksiniz, çoluğu çocuğu muhtaçsa yardım edeceksiniz, Tembel yada hasta ise tedavi edecek ve günümüzde olacak bir çalışma Psikolojik tedavisini yaptıracaksınız. İşte bunu yaparsanız Hırsızın bu Hırsızlık yapmaktaki EL (Güç) i kesmiş olursunuz. Aslında ileriki toplumlarda şayet bir Hırsız yakalanırsa hem Hırsız hemde DEVLET te suçlu sayılacak ve ikiside yargılanacaktır. Neden yaptı hırsızlığı ? İşsiz kaldı, kirasını ödeyemedi çoluk çocuk aç. Peki devlet nerdeydi ? neden EL( GüÇ) ini uzatmadı ? Neden yardım etmedi. Bu adam çalışırken hemen ensesine yapışıp Son kuruşuna kadar vergisini alıyordunuz ya Neden o adam muhtaç kalınca aynı hassatiyeti göstermedin . İhtiyacı yokta çalıyorsa Psikolojik destek verilmeli yada ihtiyacı yokta sırf HIRS uğruna Bu hırsızlığı yapıyorsa İbret verici ve caydırıcı yüksek cezalar verilmeli Ve yapılan her suçta suçu sabit görülürse ve aynı suçu yaparsa CEZA her seferinde ikiye katlanmalı ve bu yüzüne karşı okunmalıdır. Şöyle bir düşünsenize Devletin hemen sahip çıktığı ve işsizse İş sağlanan insanlar ve aç ve açıkta ise yardım edilen insanlar neden hırsızlık yapsın. Böyle bir toplum hayal edin ve bu nüfus 100 milyon olsa bile şayet adaletle yönetiliyorsa ve insanlara hemen anında yardım ediliyorsa bu nüfusta hırsız sayısı çok çok az beklide sıfıra inecektir.

Kuranın indiği dönemler, peygamberimiz bu ayetleri açıklamış olmalı Fakat aradan bir kaç asır geçipte rivayetler ve söylentilerle Kuran Ayetlerini açıklamaya çalışan zihniyet bu ayetlerede EL attı ve bunu Peygamber böyle söyledi diyerek meallere bu manada geçmesini sağladılar ve sonraki yüzyıllarda da ülkelerin şeriatlarına böyle yansıtıldığı için tefsirciler ve mealciler MECAZ anlamı değilde FİZİKİ anlamı ile yer verdiler ve maalesef kimse dur diyecek bir açıklama yapmadı.

Peki şimdide Fiziksel EL olma olasılığı gerçekten olabilirmi diye Sorgulayıp cevaplarını mantıksal olarak alalım :

1= Bundan sonraki ayette Allah tövbeleri kabul ederim diyor. Peki Adam hırsızlık yaptı fakat sonra pişman oldu tövbe etti ama EL gitti yani Allah geri dönüşü olmayan CEZA verirmi ?

2= EL i gitti ise ömür boyu işsiz ve muhtaç kalmıyacakmı ? belkide yeniden çalacak,hayat devam ediyor. Böyle bir olumsuz çözüm önerebilirmi Allah. Bu yönü hiç düşünüldümü ?

3= 14 Asır evvel TIP yok adamın elini kestinizde sonra o kanı nasıl durduttunuz ? kaç kişi steril olmayan ortamlarda eli kesildi ve sonrada mikrop kaparak öldü ? Bunların vebalini kim verecek ? insanların elini kesen zihniyet onları ömür boyu muhtaç bırakan o KARA ZİHNİYET bunun hesabını nasıl verecek ?

4= Rahman (esirgeyen ) Rahim (bağışlayan) Allah tövbe ile bağışlayacağı Bir suça karşılık geri dönüşü olmayan ceza verirmi ? Böyle bir anlayışı Kabul etmek aslında Allaha iftira atmak değimlidir ?

5= Ali İmran suresi 7. ayette uyarmamış mı ? benim kitabımın bir kısım ayetleri muhkemdirki bunlar kitabın anasıdır (hüküm) içerir. Diğer kısmı ise Müteşabihlerdir ( mecaz ve teşbihleri barındırır)

6= Bir ayette bir kelimenin MECAZ ve DÜZ anlamı varsa bu güne kadar o kara zihniyet düşünmemiş diyelim hala bu yüzyılda bunların düşünülmemesi ve hala o kara zihniyetin peşinden gitmek ne kadar doğrudur sorgulanması gerekmezmi ? BEDENSEL EL i örnek alırsak vahşet,yanlışlık ve sefalete düşürme değilmidir insanları ? MECAZ anlamını aldığımızda işte çağdaş düşünce ve Doğru olan değilmidir ? Hem ali İmran 7. ayeti yerine getireceğiz hemde Asıl DOĞRU olanı yerine getirmiş olacağız.


Açıklama alıntısı için ; http://www.bilimfelsefedin.org/?p=1778
Eğer açıklama tatmin etmediyse ; http://kurandaceliskiolmaz.com/hirsizin-eli-kesilir-mi/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder