27 Temmuz 2018 Cuma

Beyaz Zambaklar Ülkesinde - Grigory Petrov

     Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.

     Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.

Çakıcı'nın İlk Kurşunu - Sabahattin Ali


Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Çakıcı’nın İlk Kurşunu adlı eseri usta yazar Sabahattin Ali’nin not defterlerinde biriken yayımlanmamış eserlerinden oluşmaktadır. Sabahattin Ali’nin eşi ve kızı tarafından muhafaza edilen bu yazılar, Zeynep Uysal, Olcay Akyıldız ve Engin Kılıç tarafından derlenerek kitap haline getirilmiştir. Kitapta; hikaye, şiir ve roman türlerinde çeşitli çalışmalar bulunmaktadır.


Çakıcı’nın İlk Kurşunu kitabındaki hikayeler, şiirler ve denemeler şunlardır:

Ataizm - Ahmet Murat Sağlam

Hayattaki en önemli seçimimiz dini inancımızdır. Şu geçici hayatta hangi seçimimiz bu kadar hayati öneme sahip olabilir? İnsanlar bu en önemli konuda, bırakın kapsamlı bir araştırma yapmayı ve sorgulamayı, neredeyse gündemlerine bile almı- yorlar! Dini inançlarını adeta kopyalıyor ve taklitle yaşıyorlar.Bu kadar farklı din, bu kadar farklı mezhep, bu kadar farklı görüş varken; diğerlerinin uydurma ve senin inancının en doğru olduğunun yeterli deliline sahip misin? Yoksa tüm dünyadaki insanların çoğu gibi, sende anne babanın ve toplumun inancını taklitle takip mi ediyorsun? Seni yaratanı yol gösterici olarak yeterli kabul etmen, O’na güvenmen, O’ndan samimiyetle yardım istemen, inancını sorgulaman, gerçeğin peşinde olman, dini önemsemen ve delil üzerine yaşaman gerekmez mi? Atalarımızın yanlış üzere olduklarını gösteren çok sayıda ipucu var. İnsan aklına ters gelecek şeyler ve aynen diğer dini grupların inancında olan yanlışlar gibi. Sorun şudur; bizde onlar gibi atalarımızın düştüğü yanlışları görmezden mi geleceğiz? Ataizm adını verdiğim atalar dinini, Kuran ayetleri ışığında ve farklı örneklerle incelemeye var mısın?

Hayvanlardan Tanrılara-Sapiens - Yuval Noah Harari

- Homo sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?
- Para neden herkesin güvendiği tek şey?
- Kadınlar üstün sosyal becerilere sahipken, neden çoğu toplum erkek egemen?
- Güç elde etmekte böylesine yetenekli olan insanlar neden bu gücü mutluluğa dönüştürmekte başarısızlar?
- Geleceğin dini bilim mi?
- İnsanların miadı çoktan doldu mu?
100 bin yıl önce Yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı. Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerlerinin başına ne geldi ve bize ne olacak? 

Çoğu çalışma insanlığın serüvenini ya tarihi ya da biyolojik bir yaklaşımla ele alır, ancak Harari 70 bin yıl önce gerçekleşen Bilişsel Devrim'le başlattığı bu kitabında gelenekleri yerle bir ediyor. İnsanların küresel ekosistemde oynadıkları rolden imparatorlukların yükselişine ve modern dünyaya kadar pek çok konuyu irdeleyen Sapiens, tarihle bilimi bir araya getirerek kabul görmüş anlatıları yeniden ele alıyor.

Leyla ile Mecnun - Burak Aksak

“Bir yanımız çöl bir yanımız deniz…”
 “Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz... Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum…”
Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikâyenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki Mecnun bu sefer Leylasına kavuşabilecek mi?  Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini? Çünkü o çöl çaresiz âşıkların son durağıdır. Kavuşamayan âşıklar o çölde aralar sevdiğini, kavuşanlarsa emlakçı emlakçı dolanır dururlar, 2+1 kombili.
Yayınlandığı dönemde izleyicisini ekrana kilitleyen Leyla ile Mecnun, bu kez bambaşka bir hikâye ile sevenleriyle yeniden buluşuyor. Mecnun,